Turks Nederlandse gemeenteraadsleden in Rotterdam komen met tekst en uitleg over de ontwikkelingen in Rotterdam. Middels een persbericht in het Turks hebben de raadsleden hun standpunt over de Turkse lobby , naar buiten gebracht. Dat gebeurt n.a.v. een kritisch artikel in het NRC Handelsblad over de werkwijze van Turks-Nederlandse gemeenteraadsleden in Rotterdam.
— Hieronder het Persbericht—-
Gezamenlijke verklaring van Zeki Baran, Serdar Cicek en Erturul Gultekin:
Son iki haftadır başta NRC gazetesi olmak
üzere Türk Politikacılara yönelik haksız bir karalama haberleri basında yer
aldı. Süreç içinde basında Türk kökenli politikacılara yönelik linç girişimine
dönüşen haberler “moskee internaat’ olarak bilinen Rotterdam’daki camilere
bağlı yatılı öğrenci yurtları hakkındaki haberlerle başladı.
Bu yurtların yeterli derecede güvenlikli
olmadığı, öğrencilerin yangın tehlikesi altında yatılı olarak kaldıkları ve Türk
politikacıların bu duruma göz yummaları için memurlara baskı yaptığı yönündeki
haberler basında yer aldı.
Konu kamuoyunda yeterince ele alınmadan, basındaki haberler Türk kökenli belediye
meclis üyeleri ve belediye yöneticilerinin ‘kayırmacı’ siyaset uyguladıkları
noktasına kaydırıldı.
Feijenoord
İlçe Belediyesi ateş hattında
Feijenoord İlçe Belediyesi sınırları içinde
yer ala bir camiye bağlı bir Yatılı Kurs binasının da Türk Politikacı ve
yöneticilerinin baskısı ile güvenlik kurallarına uygun olmadan faaliyet
gösterdiği iddia edildi.
Bununla da yetinmeyen NRC Gaazetesi ve
Rotterdamse dagblad, Türk kökenli politikacı ve Belediye yöneticileri; kendi
tabanlarından gelen baskı nedeni ile Türkler lehine haksız adam ve grup kayırma
yanında Türklere usulsüz maddi destek vermek ile suçlandılar.
NRC ve
RD’a göre ‘Hollandalılar ve Türkler karşı karşıya’
Suçlamalar, seçimlerde aday olamamış yada
seçilememiş bazı eski Hollanda kökenli politikacılar ve adını vermeyen bazı
Hollandalı meclis üyelerinin iddialarına dayanarak hazırlandı. Konu gördüğü
ilgi nedeni ile içeriğinden uzaklaştırılıp, ‘Feijenoord İlçe Belediyesinde Türk
ve Hollandalılar karşı karşıya ve Türk kökenli politikacılar Hollanda kökenli
politikacıları tehdit ediyor’ başlıklarına kadar getirildi.
Türk
seçmen kendi politikacısına baskı yapıyor
Türk kökenli politikacıların basının
karşısındaki sağlam duruşları nedeni ile iddialarına yeterli delil bulamayan
NRC ve Rotterdamse Dagblad yazarları başkalarının ağzından Türk kökenli
politikacıların kendilerine oy veren
Türk kökenli seçmen tarafından baskı altında tutulduğunu, bunun da Belediyenin
çalışmalarını olumsuz etkilediğini yazdı.
Türk
Kökenli politikacılar hakikatin ortaya çıkması için bağımsız araştırma önerisine
destek verdi
Geçtiğimiz Perşembe günü suçlamalar Feijenoord
Belediye Meclis toplantısında ele alındı. Türk politikacıların içinde yer
aldığı PvdA ve CDA partilerinin ortak önerisi ile ‘hakikatin ortaya çıkması
için bağımsız ve yetkili bir kurum tarafından araştırma yapılması önerisi’
büyük çoğunluk tarafından kabul edildi. Koalisyon ortağı GL (YeşilSol) ve
muhalefetten D66 partilerinin desteklediği öneriye göre ‘2010 yılından bu yana
belediyenin verdiği para desteklerinin yasa ve kurallara uygun olup, olmadığı’
araştırılacak. Araştırmanın 2013 yılı 1 temmuz tarihinden önce sonuçlanması
gerekiyor.
Sessizliğimiz
haksızlığımızdan değil, araştırma sürecini dışardan etkilememek içindir
Basında haklarında ağır suçlamalar yer alan
Rotterdam Büyük Şehir Belediye Meclis Üyesi Z. BARAN, Feijenoord İlçe
Belediyesi Meclis Üyesi S. ÇİÇEK ve E. GÜLTEKİN yaptıkları ortak açıklamada şu
görüşlere yer verdiler:
‘Türk Kökenli politikacıların önünü kesmeyi
amaçlayan bir toplu linç döneminden geçiyoruz. Asılsız iddialar ile adımız
karalanmak isteniyor. Sadece Türk kökenli politikacılar değil, Türk kökenli
seçmen ve Türk kökenli toplumsal kuruluşlar hedef haline getirildi. Bir yandan
toplumun her katmanında iştirakçi olmamız isteniyor, diğer yandan bunu
yapanlara şaibeli gözlerle bakılıyor. Bu yolla yeni kuşaktan politikaya ilgi
duyan Türk kökenli politikacılara göz dağı verilmek isteniyor. Yıllardır Hollandalı
ve Türk toplumu arasında köprü kurarak ortak yaşama alanları ortaya çıkarmak
için verdiğimiz çabalar iki sorumsuz gazeteci tarafından haksız kayırma
faaliyeti topluma sunuldu. Bu kabul edilemez bir durumdur.
NRC Gazetesinde yer alan haberlerden sonra
kendilerine yönelik tehdit mailleri aldıklarını açıklayan politikacılar ‘Eski
kuşaktan Hollanda kökenli politikacıların
yeni Hollandalıların da toplumun değişik katmanlarında yönetici
olabileceğini kabul etmeleri zamanı geldi.
Bazı basın kuruluşlarının desteği ile başlattıkları bize yönelik
linç hareketinin bu konuda umutsuz son çırpınış olmasını diliyoruz.
Z. BARAN, S.ÇIÇEK ve E. GÜLTEKİN: Bu ülke
hepimizindir. Politikacıların kökenleri ile değil taşıdıkları sorumluluk ve
etkinlikleri nedeni ile değerlendirmeye alınmalıdır. Türk kökenli
Politikacıların içinden geldikleri topluluğun sorunlarını ve isteklerini dile
getirmeleri ve politikadan on yıllarca birikmiş bu sorunların giderilmeleri
için önerilerde bulunmaları kadar doğal bir şey olamaz.
Bu güne kadar ‘hakkımızdaki karalamaların bir
araştırma ile temizlenmesi taraftarı olduğumuz için basına açıklamada
bulunmadık. Şimdi bir araştırma kararı alındı. Bu araştırma bitene kadar da
konunun içeri ile ilgili kamuoyunu yönlendirecek açıklamalarda bulunmayacağız.
Biz araştırmanın sonuçlarının lehimize olacağından eminiz. Kamuoyunu da sabırla
araştırmanın sonuçlarını beklemeye davet ediyoruz’ açıklamasından bulundular.
26-02-2013, Demet TV